SERVET YILDIRIM – Önceki hafta Peker Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker ile bir araya geldik. Sohbet ettik; bize Türkiye’de, Almanya’da, İspanya’da, İngiltere’de yürüttükleri projeleri anlattı. Güçlü bir sürdürülebilirlik ve iklim boyutu da olduğu için Slovenya’daki projeleri ayrıca dikkatimi çekti.
Grup bu yönde önemli bir adım atmış; “Slovenya’da insansız elektrikle çalışan yapay zekâ tabanlı bir tarım aracı” geliştirmişler.
Hasan Peker “Artık tarım sektöründe sürdürülebilir verimliliği artırmak ülkelerin gıda güvenliği açısından önemli bir rol oynayacak. Biz de sürdürülebilir verimliliği sağlamak için yapay zekâyı kullandık ve elektrikli tarım robotları ürettik” diyor.
Her tür arazi koşulunda
Robotun özelliği şu anda kullanılan traktörlere göre 40 kat daha düşük enerjiyle çalışıyor olması. Üstelik bunu insansız yapıyor. Ayrıca her türlü arazi koşulunda hareket edebiliyor. Peker, robotun bir başka avantajını, “Bu muazzam ileri teknoloji ürününün satış fiyatı, kullanılmakta olan traktörlerden daha da ucuz olacak” diye açıklıyor.
Bu tip ürünlerin geliştirilmesi ve satın alınabilir bir fiyatta olması önemli. Çünkü dünya nüfusu son 200 yılda sekiz katına çıkmasına rağmen küresel bir kıtlık ve açlık yaşanmadıysa ve üstelik ortalama yaşam süresi de neredeyse iki katına çıktıysa bunu teknolojik gelişmelere ve ortaya çıkan ürünlerin satın alınabilir olmasına borçluyuz.
Seri üretime başlıyor
Bu yeni proje için Slovenya ve İtalya’da 2 yıldır arazide denemeler yapılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiş. Seri üretim için son teknolojiyle donatılmış olan fabrika inşaatı tamamlanmış. İlk aşamada 100 kişinin çalışacağı fabrikanın yıllık kapasitesi 1.500 adet olacak. Firma bu yıl “Slopehelper” ve “AgileHelper” ürünlerini piyasaya sunacak. Türkiye başta olmak üzere, bu robotu üretecek fabrikaları dünyaya yaymayı; bu teknolojiyi tüm dünyaya ulaştırmayı hedefliyorlar.
Hasan Peker, sürdürülebilir tarıma katkılarına anlatırken, “Bildiğiniz üzere dünya artık tarımda teknolojinin kullanımını artıyor ve biz de robotumuzla bu trende uygun bir çözüm sunmuş olduk. Sürdürülebilirlik anlamında da bir örnek olacak çünkü yeşil enerji kullanıyor. Robot, çalışmaya yapacağı bölgeyi kendi GPS sistemi ile tarıyor ve operasyona başlıyor. 365 günlük tarım döngüsünde olan bütün ihtiyaçları karşılayabiliyoruz” diyor.
Toprağın kalitesinde kalıcı kayıpların önlenmesi; su kaynaklarının aşırı kullanımının önüne geçilmesi, tarımın sera gazı emisyonuna katkısının azaltılması ve daha az girdi ile daha fazla üretim için teknolojiye başvurmak gerekiyor. Teknolojinin tarıma daha güçlü girmesi sayesinde karnımızı doyuruyoruz. Bu sayede işsizlik azalıyor, kırsaldan kente göçün önüne geçilebiliyor, nüfus kırsal kesimde tutulabiliyor. Üretim yaparken aynı zamanda ekolojik dengenin korunmasını, ekosistemin ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesini önceleyen sürdürülebilir tarımın özünde de teknoloji kullanımı var.