Koronavirüs pandemisi ve grip salgını sonrasında özellikle çocuklar arasında görülerek ‘yeni korkulu rüya’ olarak anılan Streptokok yani Strep A bakterisi Türkiye’de endişe yarattı. İngiltere’de 13 çocuğun ölümüne yol açan Strep A bakterisi Ankara’da yaşayan 3 yaşındaki Aras Sönmez’i de doğum gününde hayattan kopardı. Geçtiğimiz 10 Ocak günü her akşam yaptığı gibi çizgi film izleyip oyunlar oynayan minik Aras, uyumak için yatağına yattı ancak sabaha karşı fenalaştı. Boynundaki lenf bezleri şişen minik Aras’ın burunu da sabah 05.00 sularında kızarıp morarmaya başlayınca Sönmez ailesi soluğu hastanede aldı. Menenjit şüphesiyle Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne götürülen minik Aras antibiyotik tedavisine alındı. Daha sonra yoğun bakıma kaldırılan Aras Sönmez’in durumunun kritik olduğu aileyle paylaşıldı. Ertesi gün de Aras’ın vefat haberi aileye verildi. Minik Aras’ın ölüm raporuna ilk olarak belirlenemeyen bir virüsün hızla yayılmasında dolayı doğal ölüm yazılsa da ertesi gün vücudunda ‘Strep A’ bakterisi olduğu tespit edildi.
Özellikle İngiltere’de Strep A kaynaklı ölümlerin arttığı son günlerde Türkiye’de de bu bakteri kaynaklı ilk ölümün gerçekleşmesi paniğe sebep oldu. Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, Strep A kaynaklı oluşabilecek tehlikeleri ve dikkat edilmesi gerekenleri tek tek sıraladı.
‘ÇOK TEHLİKELİ, ÖLÜMCÜL BİR BAKTERİ’
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, Strep A bakterilerinin kişiyi hafif bir boğaz ağrısından zatürreye hatta hayatı tehdit eden kan ve organ enfeksiyonlarına kadar götüren bir dizi sıkıntıya sebep olabileceğini söyleyerek, “Stretopkoklar dünyadaki en ölümcül bakteriler arasında yer alır. Bu mikroorganizmalar genellikle insanların derisinde veya boğaz florasında zararsız bir şekilde yaşar. Ancak bazen ‘boğaz iltihabı’ gibi hafif enfeksiyonlara veya ciltte, yumuşak dokuda enfeksiyonlara neden olabilir” dedi. Uzm. Dr. Taşkınoğlu, antibiyotikle basit bir şekilde tedavi edilen Strep A’nın eğer zamanında müdahale edilmezse enfeksiyonun tekrarlandığı sürece girilebileceğini, sonuç olarak da kalp kapakçıklarında iltihaplanma ve akut romatizmal ateş adı verilen durumun tetiklenebileceğini belirtti.
Strep A bakterisinin kış aylarında, okul mevsimi denilen zamanlarda arttığını ve genellikle çocuklar arasında yaygın görülen bir hastalık türü olduğuna değinen Prof. Dr. İftihar Köksal ise hastalığın bademcik ve kas iltihabına sebep olduğunu ekledi. “Ortaya çıkardığı toksin ve enzimlerle farklı hastalıklar yapabilen çok tehlikeli bir bakteri” diyen Prof. Dr. Köksal, stretopkokların aynı zamanda çocuklarda görülen böbrek iltihabının da önemli bir sebebi olduğunu söyledi.
‘CİLTTE DÖKÜNTÜLER MEYDANA GELİR’
Strep A bakterisinin deri döküntüsüne sebep olduğuna dikkat çeken Dr. Taşkınoğlu da, “Bu döküntüler küçük, kabarık tümsekler gibi görünür ve zımpara kağıdı gibi pürüzlüdür. Hastalığın bu formuna kızıl denir. Döküntü genellikle göğüste ve karında başlar, sonra yayılır. Enfekte kişilerin dilleri de kırmızı, şiş ve beyaz olabilir” dedi. Prof. Dr. Köksal da bu döküntülerin böcek ısırması ve alerjiyle karıştırabileceğine dikkat çekti. Kızıl hastalığının antibiyotiklerle basit bir şekilde tedavi edildiğinin altını çizen Taşkınoğlu, Strep A bakterilerinin ara sıra kan dolaşımına ve beyin omurilik sıvısına girerek et yiyen hastalık veya toksik şok sendromu gibi hayatı tehdit eden enfeksiyonlara sebep olabileceğini de vurguladı.
‘KOVİD YA DA İNFLUENZA İLE KARIŞTIRILIYOR’
Son zamanlarda Strep A’nın dikkat çekmesinin başlıca nedeninin vakaların ölümcül seyrediyor olması olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Stretopkoklar her zaman vardı. Yıllar önce medyada ‘yamyam virüs’ olarak da tanıtılmıştı. Yeni karşılaştığımız bir durum değil. Ancak buradaki temel sorun tanı koymada birtakım hataların yapılıyor olması. Genellikle içinde bulunduğumuz üç yıl içinde sanki solunum yolu enfeksiyonları sadece Kovid-19’a aitmiş gibi veya şu sıralar influenza A (domuz gribi) ya da gripmiş gibi algılanıyor ancak bu doğru değil. Bu mevsim aynı zamanda streptokokların aktifleşmesi için de aktif bir ortam sunuyor ve çocuklar birbirlerine çok rahat bulaştırabiliyorlar” diye konuştu.
Ölümle seyreden vakaların nedeninin erken ve doğru antibiyotik tedavisine başlamamak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köksal, İngiltere’de ölümcül seyreden vakaların üst solunum yolu hastalığı şeklinde görüldüğünü, çocukların hastaneye geç gittiğini ve doktorların antibiyotik tedavisine geç başladığının görüldüğünü belirtti. Stretopkokların çok hızlı bir şekilde kas ve dokuya yayıldığını ve bunun da ölümcül seyredebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Köksal, tanı koyarken iyi bir muayene yapılması gerektiğini söyledi.
STREP A TANISINDA BUNLARA DİKKAT!
Viral enfeksiyonlar ile Strep A arasındaki farklara dikkat çeken Prof. Dr. İftihar Köksal hastalığın belirtileriyle ilgili ise şu detayları verdi:
“Eğer bir Strep A hastası üst solunum yolu şikâyetiyle geliyorsa boyundaki ön ve arka boyundaki lenf bezlerinde çok şiddetli bir ağrı vardır. Hastalığın viral enfeksiyonlardan ayrımı aslında çok zor değil. Viral enfeksiyonlarda önce halsizlik, kırgınlık ve düşük ateş başlar. Hiçbir zaman ateş 39-40 dereceye varmaz, bademciklerdeki şişme çok büyük olmaz. Strep A’da ise bademcikler şiş ve kızarıktır, çocuk yutmakta çok zorluk çeker. Ani büyüyen bademcikler nedeniyle tepki olarak ön ve arka boyundaki lenf bezleri büyür ve bu gerçekten çok ağrılı olur. Viral enfeksiyonlarda bu ağrısızdır çünkü yavaş yavaş büyürler. Strep A deride olan lezyonda da sınırları belirgin kızarıklık yapar, bunların hekimin gözünden kaçmaması gerekir çünkü tanımı çok basittir. Strep-antijen testleriyle en fazla yarım saat içinde teşhis konulur. 30 dakika içinde tanı koymak mümkün ve tedavisi de son derece basit: Penisilin. Hatta tek doz penisilin dahi hayat kurtarıcıdır. Hastalığın tanısını zorlaştıracak bazı hastalıklar var ancak onların da testleri var. Aynı gün içerisinde bir çocukta veya erişkinde hastalığın olup olmadığını anlıyoruz.”
‘BEKLENTİLERİ ALTÜST ETTİ’
Strep A’ya bağlı boğaz ve kızıl hastalığı salgınlarının kış ve ilkbahar döneminde daha yaygın görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu, “Bu yıl bu modelin biraz bozulduğu görülüyor. Fransa, İrlanda, Hollanda, İsveç ve Birleşik Krallık 2022 boyunca Strep A ve kızıl hastalığı vakalarında bir artış bildirdi, ancak bu özellikle yılın ikinci yarısında belirginleşti. Her yıl bahar aylarında yaza kadar azalması gereken A grubu streptokok enfeksiyonlarında bir artış beklenir. Fakat bu yıl bakteriyel enfeksiyonların mevsim dışı salgını beklentileri altüst etti, çok sayıda insanı hasta etti” yorumunu yaptı. Peki, Strep A vakalarında yaşanan artışın sebebi çocukların pandemi döneminde bakterilere karşı bağışıklığının azalması olabilir mi? Dr. Taşkınoğlu, “Böyledir demek zor çünkü pandemiden önce de streptekok enfeksiyonlarında dalgalanmalar gözleniyordu” bilgisini paylaştı.
Dr. Tutku Taşkınoğlu, Strep A bakterisinin enfekte olan bir kişinin burun ve boğaz akıntıları veya enfekte olmuş cilt lezyonlarıyla doğrudan temas yoluyla bulaştığını söyleyip şunları da ekledi:
“Bakterinin yayılma riski semptomu olan kişilerde en fazladır. Bakteriyi taşıyan ancak bakteriyle ilgili herhangi bir semptom göstermeyen kişilerde ise bulaşılıcılık çok daha azdır. Enfekte bir kişinin uygun bir antibiyotikle tedavi edilmesi bulaşıcılığı ortadan kaldırır. Tabak, bardak ve oyuncak gibi ev eşyaları hastalığın bulaşmasında önemli bir rol oynamaz.”
‘BELİRTİLER ORTAYA ÇIKARSA BEKLEMEYİN’
Strep A enfeksiyonu taşıyan biriyle temas edenlerin testten geçirilip önleyici antibiyotik alması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Taşkınoğlu, Strep A nedenli enfeksiyonların önüne geçmek için, “Özellikle öksürme ve hapşırma sonrasında, yemek hazırlamadan önce ve sonra eller yıkanmalı. Boğaz ağrısı olan kişilere etkenin streptekok olup olmadığını anlamak için testler yapılmalı. Eğer öyleyse antibiyotik aldıktan sonra 24 saat veya daha uzun süre işten, okuldan veya toplu alanlardan uzak kalmalı. Tüm yaralar temiz tutulmalı. Yara bölgesinde artan kızarıklık, şişlik ve ağrı gibi olası enfeksiyon belirtileri açısından yaralar izlenmeli. Özellikle ateşi olan bir kişide bu belirtiler ortaya çıkarsa hemen bir doktora başvurmalı” ifadelerini kullandı.
‘HASTALIĞI EVDE YÖNETMEYE ÇALIŞMAYIN’
“Ailelere düşen kendi başına evde bunu yönetmeye çalışmasınlar” diyen Prof. Dr. İftihar Köksal ise şu tavsiyelerde bulundu:
“Doktor kontrolünde tanı konulsun. Bu şöyle bir yanlış anlamaya da yol açabilir: ‘O zaman biz antibiyotik başlayalım.’ Hayır. Strep A için verilen antibiyotik tamamen kontrol altında verilmesi gereken bir antibiyotiktir. Üstelik hangi antibiyotiğin verileceğine de doktor kontrolü altında karar verilmeli. Her antibiyotik mikroba etki etmez. En iyi ilaç penisilindir. Üstelik bu kadar yüksek ateşi olan bir çocuk da en kısa süre içinde doktora götürülmeli.”