Emekli doktor Burak Gedikli’nin (57) 2 yaşındayken babasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden getirdiği oyuncak arabalar yıllar içinde sevdaya dönüştü. Gedikli, çocuk yaşlardan itibaren başta Amerika ve İngiltere olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden 1953-1982 yılları arasında üretilen ambalajlı oyuncak arabaları satın alarak koleksiyon haline getirdi. Gedikli, şu ana kadar satın aldığı bin 400’ü aşkın oyuncak arabayı evinin farklı köşelerinde oluşturduğu bölmelerde özenle saklıyor.
‘1400’ü AŞKIN ARAÇ VAR’
Gedikli, 2 yaşlarındayken babasının görevi gereği gittiği Kıbrıs’tan getirdiği oyuncak arabaların yıllar içinde sevdaya dönüştüğünü anlatarak, “Ben babamın getirdiği oyuncakların bir kısmını 4 yaşlarındayken kaybetmişim. Aşağı yukarı bir 15 tanesi kaldı. Hala da duruyorlar. Bizim çocukluğumuzda bütün oyuncak arabalara ‘Matchbox’ denilirdi. 1997 senesinde internet Türkiye’ye geldiğinde ve dünyada da yeni olduğunda internet üzerinden kendi çocukluğumdaki oyuncakları aramaya başladım. 1982 senesinde Lesley’in iflas etmesindeki dönemi topluyorum. Koleksiyonumdaki en eski araba 1953 senesinde yapılmış olan koleksiyoncuların ‘1A’ dediği ‘Ratrod’ arabadır. Bütün koleksiyonumdaki ilk baştaki amacım 1953 yılından 1982’ye kadar üretilen her araçtan bir tane kutulu mint olarak bulundurmaktı. Bu 2003 senesinde bitti. Ama ondan sonra bunların varyasyonlarını toplamaya giriştim. Kendime ait bir odadaki sergi alanında 960 tane araç alan kutum var. Toplamda 1400’ü aşkın 1500’e yakın araç var elimde” dedi.
200 BİN DOLARLIK KOLEKSİYON
Arabaları bulmanın zor olduğunu ve birçok modeli yurt dışından getirdiğini anlatan Gedikli, “Geçiş dönemine ait ‘Ford Zodiac’ mavi renkte modelim var. En kıymetli modelim o. Son zamanlarda çok sahteleri de yapılıyor; ancak orijinali aşağı yukarı 10 bin dolara kadar satılabiliyor. Optimal şartlarda çok pahalı ya da ucuz olmadan bu koleksiyonu yeniden toplamaya kalksam 200 bin doları bulur. Arabaları bulmak çok zor oluyor. Model önemli, varyasyon önemli; ama önemli olan şeylerden bir tanesi de kondisyon. Ben mint ve kutulu arıyorum. Kutuları da mümkünse ilk günkü gibi arıyorum. O yüzden Türkiye’de bulmam çok mümkün olmuyor. Genelde yurt dışında buluyorum. Yurt dışından bulmak da son zamanlarda zorlaştı. Ben 1997 yılında başladığım zaman çok avantajlıydım. Çünkü çocukken kendisi toplamış olan kişiler koleksiyonlarını satıyorlardı. 60 yaşlarına gelmişlerdi Amerika’da ya da İngiltere’de. Onlardan almıştım. Hala üretilen şeyler olmadığı için başka koleksiyonculardan almak gerekiyor. İlk fabrikadan çıktığı gibi bunlara ilk defa dokunma şansımız yok. Çünkü en son üretiliş tarihi 1982 sonuçta bunu bir kişi almış ve koleksiyonuna katmış. 2000’li yılların başında Amerika’da bir kasabada, yel değirmenini tamir etmek için kasabalılar bir araya geliyor kermes gibi bir şey yapıyorlar. O sırada kasabanın yaşlılarından bir hanımefendi kocasının eski bir oyuncak dükkanının olduğunu ve dükkanda eski oyuncakların bulunduğunu söylüyor. 1960’lardan kalmış hiç ellenmemiş Matchbox’lar ortaya çıktı ve ben onlardan 3 tanesini aldım. Böylelikle ilk defa Matchbox açan kişi olabildim” diye konuştu.