HDP 6-7 Haziran’da Ankara’da 4’üncü Büyük Konferansı’nı gerçekleştirdi. İki gün süren konferansta kıymetli siyasi tartışmalar yürütüldü. “Demokratik Cumhuriyet”, “Demokratik Ulus”, Kürt sorunu, muhalefetin durumu ve Cumhur İttifakı’nın siyasetleri da derinlikli masaya yatırıldı. Vilayet konferanslarından bölge konferanslarına, özgün bayan ve gençlik ile lokal idare konferansları akabinde büyük konferansta alınan kararlarla kongreye gidiliyor. Yerellerden merkeze gelen tartışmalar ışığında en fazla dikkat çeken nokta Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı olarak tariflenen 2023 seçimlerinde izlenecek yol ve sistemlerdi. AK Parti-MHP’nin geliştirmek istediği sistem ile 6’lı masa olarak bilinen partilerin onarımı karşısında üçüncü yolun ve demokrasi ittifakının durumu konferansta öne çıktı.
KILIÇDAROĞLU’NUN VAN TELAFFUZLARI
Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Beritan Aslan’ın haberine nazaran, konferansa gelen 600 delege, HDP’nin kritik değeriyle tartışmalara dahil oldu. Bilhassa CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van’da “Demirtaş’ın tahliyesini istiyorsanız bize geleceksiniz” söylemi tabanda önemli rahatsızlıklar uyandırmış durumda. Birçok delege bu açıklamayı “Bize vefatı gösterip, sıtmaya razı ediyorlar” diye yorumladı. AK Parti’nin karşısında olan muhalefet bir bütünen yok sayılmasa da HDP’nin kendi durumunu ve öz gücünü yükseltmesi gerektiği konferansın bu gündeminde öne çıktı.
Konferansa Artvin’den katılan delege Ensar Topal, “Düzen partilerinin de birbirinden farklı olmadığını görüyoruz. Bunu en fazla Kürt sorununda görüyoruz. Faşist bir pencereden bakabildiklerini görüyoruz. Ayrımcılık ve üstencilik var. Günümüz bu yüzyılda siyasetin hala üstenci, toplumdan kopuk, dayatmacı bir zihniyet ile deklare edilmesi müthiş bir şey” yorumunda bulundu. Topal, Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına de, “Oy beklediği HDP seçmenini tehdit eder telaffuzda bulunması hiçbir biçimde izah edilemez. Eş liderlerin tutuklanmasının müsebbibi kendisi olmalarına karşın hiçbir şey yokmuş üzere HDP tabanına ‘Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğü için bize katılın’ diyecek aklı kendilerinde bulmaları sistem partisi olduklarının göstergesidir. Siyaset bu türlü bir şey olamaz. Bu türlü bir siyaseti kabul edemeyiz” diye karşılık verdi.
Siirt’ten 1990’lı yıllarda Adana’ya göç eden ve konferansa katılan Barış Anneleri’nden Suphiye Bayav tartışmalara dair şunları söyledi: “Kürtlerin gözlerini korkutuyorlar, ‘bize gelin biz bırakalım’ diyor. Ne yapmışlar ki sen bırakıyorsun. Halkımız için ne gerekliyse onu yapacağız. Hepsi bilsin ki Kürtlersiz bir şey yapamazlar. Kendilerini kandırmasınlar zira artık Kürt halkını kandıramazlar.”
SANCAR’IN İLETİSİ…
Konferansın birinci günü HDP’nin konumuna dair en dikkat cazibeli konuşmayı Eş Genel Lider Mithat Sancar, yaptı. Sancar, “Eskiyi sürdürmeyi bırakacak, eski zihniyetten ayrılma iradesini ortaya koyacak her türlü müzakereye açığız. Halkın gereksinimlerini, ülkede demokratik cumhuriyete giden yolun açılmasını kabul ve taahhüt etmek kaidesiyle bizimle müzakereye, kamusal diyaloga girmek koşuluyla ortak cumhurbaşkanı adayı fikrine de seçeneğine de açığız. Fakat tekrar altını çiziyorum, eski anlayışı farklı formlarda sürdürme senaryolarına HDP’yi entegre edebileceğini düşünen kim varsa bu hesabını masadan kaldırsın” sözlerini kullandı.
Sancar’ın açıklaması konferansta ağır alkış aldı ve ilerleyen saatlerdeki konuşmalarında da belirleyici oldu. Konferansın iki gününde de Sancar’ın sözlerine paralel biçimde delegeler, “Kimse HDP’yi cepte görmesin” iletilerini sık sık verdi.
MÜCADELE VURGUSU ÖNE ÇIKTI
Konferansta çaba vurgusu iki gün boyunca aralıksız yapıldı. Zonguldak’tan katılan 83 yaşındaki delege Zeki Salmanoğlu, inancı ve kararlılığıyla dikkat çeken isimler ortasındaydı. Salmanoğlu, şunları tabir etti: “Düşüncemizi yolda bulmadık. Fikrimi menfaat ve koltuk karşılığı seçmedim. Ölünceye kadar çaba devam etmeye kararlıyım. Gerçek muhalefet HDP’dir. HDP devrimci demokrasi cephesidir. Uğraş ile bir yere varacağız.”
KAPATMAYA KARŞILIK: HDP, DIMDIM KALESİ’DİR
HDP hakkında Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen kapatma davası, konferanstaki tartışmalar ortasındaydı. Lakin tartışmalar “kapatılacak mı kapatılmayacak mı” halinde sürmedi. Kapatmaya karşı temel olanın gayret edilmesi ve HDP fikrinin kapatılmayacağı tarafında 600 delege ortaklaştı.
Delegelerden Ensar Topal, “Biz HDP kapatılacak mı tartışmaları içerisinde değiliz. Türkiye siyasetine taraf verme, yarını kurmak için birlikte toplumun her alanında eşitleneceği bir halde örgütlenmesi için çalışıyoruz” derken Barış Annesi Suphiye Bayav, “HDP kapatılacakmış. Buradan sesleniyorum; HDP kapatılsa da insanların niyetlerini de mi kapatacaksınız” dedi. (HABER MERKEZİ)